5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu CMK

(4) Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalıyerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan ikikişi bulundurulur. (4) Hâkim veya Cumhuriyet savcısı (d) bendinde belirtilen yükümlülüğünuygulamasında şüphelinin meslekî uğraşılarında araç kullanmasına sürekli veyageçici olarak izin verebilir. C) Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğindemeslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontroltedbirlerine uymak. B) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içindedüzenli olarak başvurmak. (2) Ayrıca, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla,tutuklunun tutuklamayı bir yakınına veya belirlediği bir kişiye bizzat bildirmesinede izin verilir. (2) Şüpheli veya sanığa soruşturmanın veya kovuşturmanın sonaerdirileceği tarihe kadar, yeniden beyanda bulunmak suretiyle veya iadelitaahhütlü mektupla önceden verdiği adreslerdeki her türlü değişiklikleribildirmesi ihtar olunur; ayrıca, ihtara uygun hareket etmediğinde, öncedenbildirdiği adrese tebligatın yapılacağı bildirilir. Bu ihtarların yapıldığınıbelirten ve yeni adresleri içeren tutanak veya tutukevi müdürünün düzenleyeceğibelgenin aslı veya örneği yargı merciine gönderilir. (5) Bu madde ile 100 üncü madde gereğince verilen kararlara itirazedilebilir.

Kamu kurum ve kuruluşları ile dernekler yürütecekleri­ ortak projelerde kendi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı hallerde, ortaklık anlaşması çerçevesinde, proje maliyetine sağlayacakları nakdi katkıları ortak bir  hesapta bloke ederler. Kamu kurum ve kuruluşları projelere en fazla ayni veya nakdi yüzde elli katkıda bulunabilirler. Kamu kurum ve kuruluşları proje süresini geçmemek şartıyla, ortak projeye arsa tahsisinde bulunabilir. Proje çerçevesinde yapılacak harcamaların bir bankada açılacak ortak bir hesaptan yapılması, harcamaların belgelendirilmesi ve bu belgelerin asıl suretlerinin dernekler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşunda saklanması zorunludur. Bu derneklerin defter ve belgelerini tasfiye kurulu sıfatıyla son yönetim kurulu üyeleri saklamakla görevlidir. Tasfiyeye ilişkin tüm işlemler tasfiye tutanağında gösterilir ve tasfiye işlemleri, mülki idare amirliklerince haklı bir nedene dayanılarak verilen ek süreler hariç üç ay içinde tamamlanır.

Bu nedenle; aşağıda özellikle 2313 sayılı Kanun m.23/5’de tanımlanan kenevir ekimi, 3298 sayılı Kanun m.4 ve TCK m.188 kapsamında içtima ilişkisine değinmekteyiz. Bu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.157’de düzenlenen dolandırıcılık suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hali olan “dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi” suçu (TCK m.159) açıklanarak, doktrinde yer alan tartışmalı hususlar ile yargı kararları değerlendirilecektir. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar bakımından, sanığın hangi suçtan sorumluluğuna gidilmesi gerektiğinin tespiti için mağdurun yaşının belirlenmesi önem taşımaktadır. Bu konuda; yalnız mağdurun gerçek yaşının tespitinin değil, Türk Ceza Kanunu’nun “Hata” başlıklı 30. Fıkrası uyarınca suçun maddi unsurunda hata halinin gündeme gelebilecek olması sebebiyle, mağdurun yaşının sanıklar tarafından kaç olarak bilindiğinin, anlaşıldığının veya algılandığının da önemi bulunmaktadır. Derste öncelikle anayasallık denetiminin ortaya çıkmasının arkasında yatan dinamikler, anayasalcılık bağlamında anayasa yargısının işlevi, hukuk devleti bakımından anayasa yargısının önemi ve anayasa yargısı özelindeki tartışmalara değinilmektedir. Girizgahın ardından Türkiye’de anayasa yargısının gelişimine yer verilmektedir. Denetim türlerine değinildikten sonra bireysel başvurunun işlevi, dünyadaki uygulaması üzerinde durulmakta ve Türkiye’de bireysel başvuru müessesesinin ayrıntılarına geçilmektedir. Dersin ilk bölümünde son olarak Anayasa Mahkemesi’nin inceleme yetkisinin kapsamı, Mahkemeye yöneltilen eleştiriler ve Mahkeme kararlarının bağlayıcılığı ile Anayasa Mahkemesi – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi arasındaki ilişkiye yer verilmektedir. Teorik kısım tamamlandıktan sonra her hafta, ilgili haftaya hasredilmiş konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin münferit bir kararı veya kararları incelenmektedir.

Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AİHM yukarıdaki gerekçeler ile AYİM’deki yargılamanın ve AYİM’in başvuranların istemleri hakkında verdiği kararın tarafsızlığını kuşkulu hale koyacak hiçbir durumun tespit edilmediği sonucuna varmıştır. Adil yargılanma hakkının gerçekleşmesinin için yargılama yapan yerin kanunla kurulan bir mahkeme olması tek başına yeterli değildir. Bu mahkemenin bağımsız ve tarafsız bir mahkeme olması gerekmektedir. Sonuç olarak askerlerin ifade özgürlüğünün sivil kişilere göre daha fazla sınırlanabileceği, bu sınırlamaları ihlal edenlerin disiplin yaptırımı da dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlarla cezalandırılabileceği, ancak bu sınırlamaların gereklilik, oranlılık ve ölçülülük ilkelerini ihlal ettiği takdirde sözleşmenin 10. Maddesinin de ihlal edileceği, bu nedenle askeri hizmetin gerekleri ile ifade özgürlüğü dengesinin iyi ayarlanması gerekmektedir.

(2) Bununla birlikte Cumhuriyet savcısının, şüphelinin veya sanığın istemi üzerine Yargıtay, suçun işlendiği yeredaha yakın olan yer mahkemesine yetki verebilir. (1) Duruşmada suçun hukukî niteliğinin değiştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya alt derecelimahkemeye gönderilemez. (2) Adlî yargı içerisindeki mahkemeler bakımından verilen görevsizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir. TNT tüm Ücretler ödenene kadar hiçbir hak talebiyle ilgili eylemde bulunmak zorunda değildir; talep eden taraf hak talebi tutarını söz konusu Ücretlerden mahsup edemez\. Eşsiz temalara sahip slot makineleriyle benzersiz bir deneyim yaşa. paribahis\. Bir gönderi ile bağlantılı olarak yalnızca tek bir hak talebinde bulunulabilir. Bir talep için ödeme yapılmasının kabulü, daha sonraki zararları tazminat yoluyla alma ya da gönderi ile bağlantılı daha fazla tazminat talep etme hakkını sona erdirir. Paketleri TNT’ye bir paket konsolide eden firma üzerinden sunulan Gönderenler veya Alıcıların TNT’ye karşı yasal veya parasal olmayan tedbir hakkı bulunmamaktadır. 19.1 Taşıma Hizmetlerine ilişkin Standart Sorumluluk Sınırı. TNT’nin Taşıma Hizmetlerinin sağlanmasıyla bağlantılı olarak kayıp, hasar veya gecikme için sorumluluğu, yürürlükteki Sözleşme kapsamında belirtilen (Gönderici, Bölüm 19.3 ve 19.4’te açıklandığı gibi Gelişmiş Sorumluluk veya Sigorta belirtmek için ek bir ücret ödemeyi seçmediği sürece) tutarla sınırlı olacaktır. TNT’nin Gönderiyle bağlantılı olarak kanıtlanmış zarar, hasar, gecikme veya diğer herhangi bir hak talebine ilişkin yükümlülüğü Gönderinin onarım maliyeti, amortismana tabi tutulmuş değeri veya değiştirme maliyetinden hangisi daha düşükse, ilgili tutarı aşmayacaktır. TNT bir hak talebine konu olan Gönderinin içeriğinin değerine ait bağımsız kanıtlar talep etme hakkına sahiptir. 18.2 Gönderi herhangi bir nedenden dolayı teslim edilemiyor ise TNT, tüm yerel mevzuat kısıtlamaları saklı kalmak koşuluyla, gönderinin iadesi için göndericiye bildirimde bulunmayı deneyecektir.

Bu ders ile Roma hukukunun ortaya çıkışı, kaynakları, genel yapısı ve bölümleri açıklanarak, öğrencinin bu hukuk dalı ile ilgili temel bilgileri edinmesini ve pozitif hukuk ile karşılaştırma yapma yeteniğinin arttırılarak mukayeseli bir hukuk mantığının oluşmasını sağlamak hedeflenmektedir. Meslekten çıkarma disiplin cezasının iptali halinde ise ilgili personelin yoksun kaldığı parasal haklarının ve özlük haklarının iadesini talep etme hakkı mevcuttur. İdareye karşı tam yargı davası açılarak manevi tazminat, özlük haklarının iadesi ve yoksun kalınan parasal hakların ödenmesi istenebilir. Tam yargı davası sonrasında ilgili merciilere idari başvuru yapılarak, mahkeme ilamının yerine getirilmesi ve mahkeme tarafından iptal edilen disiplin cezası neticesinde geçmişe dönük olarak meydana gelen zararların telafisi talep edilebilecektir. (1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 incimaddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veyatutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayımahkeme başkanı veya hâkim onaylar. (4) Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunmasıhâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtanzarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşmateklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir.Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararınıbildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.

‘Onaylanmış müşteri statüsüne’ başvuru prosedürü ile birlikte TNT’nin özel gereklilikleri ile ilgi ayrıntılar TNT müşteri hizmetlerinden temin edilebilir. 10.3 TNT ne şekilde kabul edilirse edilsin (yanlışlıkla veya bilgi dahilinde kabuller dahil olmak üzere) Yasaklanan Gönderilere ilişkin tüm sorumlulukları reddeder. TNT, bu kısıtlamalara dayanarak ya da güvenlik veya emniyet nedeniyle paketleri reddetme hakkını saklı tutar. TNT, uygun olduğu durumlarda, reddedilen Paketler ve malların iade masrafları için bir idari ücreti Gönderene yansıtabilir. 6.1 Taşıma Ücretleri ve ilgili Ücretlere ilişkin faturalar prensip olarak fatura tarihinden itibaren 30 gün içinde, kesinti veya mahsup yapılmaksızın ödenecektir. Belirli ülkeler için, farklı bir ödeme vadesi geçerli olabilir; ayrıntılar talep üzerine sunulabilir. Bununla birlikte, TNT herhangi bir Ücretin peşin ödenmesini isteme hakkını saklı tutar.

  • “İnsan Hakları Avrupa sözleşmesi (İHAS) ile oluşturulan koruma mekanizmasının ikincilliği” ilkesi gereği, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne (İHAM) başvuruda bulunmak için AYM’ye bireysel başvuru yolunun tüketilmiş olması gerekmektedir.
  • Fıkrasında; “Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.” ifadesine yer verilmekle, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma/hürriyeti tahdit suçunun temel hali düzenlenmektedir.

Bu karar, esasa ilişkiniddia ve savunmanın yapılmasına engel olacak biçimde uygulanamaz ve sanığınkendisini başka bir müdafi ile temsil ettirmesine izin verilir. Duruşmasalonundan çıkartılan sanık veya müdafiin bundan sonraki oturumlarda da duruşmanındüzenini bozmakta ısrar etmeleri hâlinde, bir daha aynı dava ile ilgilioturumların tamamına veya bir kısmına katılmamalarına da karar verilebilir. Buhüküm müdafi hakkında uygulandığı takdirde, durum ilgili baroya bildirilir. Buhalde de sanığın kendisini başka bir müdafi ile temsil ettirmesi için uygun birsüre verilir. Oturumların bir kısmına ya da tamamına katılmamasına kararverilen müdafi Avukatlık Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğincetayin edilmiş ise durum, kendisini tayin eden mercie de bildirilir.

Disiplin cezalarının denetim mercii olan AYİM’nin yapısı ve işleyişindeki aksaklıklar, 5982 sayılı Kanun hükümleri de göz önüne alınarak giderilmelidir. Bu kapsamda, öncelikle Başsavcılık düşüncelerinin taraflara tebliği sağlanmalıdır. Her ne kadar    AİHM Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AYİM’de görevli subay üyelerin bağımsızlığını Sözleşmeye uygun bulmuş ise de, subay üyelerin görevleri sonunda tekrar TSK kadrolarında görev yapacakları dikkate alındığında bu durum davacılar üzerinde ciddi endişe kaynağı olmaktadır. Kanaatimizce AYİM’de görevli subay üyeler ya kuruldan çıkarılmalı ya da bir daha idareye dönmeyecek şekilde emekli olana kadar atanmalıdır. Aksine görüşler bulunmakla birlikte, sebep unsurundaki hukuka aykırılıkların, yokluk oluşturabileceği kabul edilmektedir.[889]  Disiplin cezaları bakımından sebep unsurunun yokluk hali sayılması, kanaatimizce maddi yokluk hallerinde söz konusu olabilir. Hukuka aykırı işlemlerin kural olarak hizmet kusuru teşkil ettiğini dikkate alan AYİM, yokluğu tespit olunan bir işlemin tesisi ve/veya bunun icrası sebebiyle uğranılan zararların tam yargı davası yoluyla giderilebileceğini kabul etmektedir. AYİM’e göre, idare, iptali gerektiren işlemlerin uygulanmasından doğan zararlardan, hatta hukuka uygun işlemlerden dolayı, hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluk kuramları çerçevesinde sorumlu tutulabiliyor ise, daha açık ve ağır hukuka aykırılık hallerinde de sorumlu olmalıdır. Ancak, yukarıdaki tartışmalara son verecek şekilde, 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”la düzenleme yapılmış ve Anayasanın 125.

Sözleşme’yi hazırlayanlar, 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirisini başlangıç noktası alarak, insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak ve daha ileriye götürmek suretiyle, Avrupa Konseyinin amaçlarının gerçekleştirilmesini istemişlerdir. Sözleşme, Evrensel Bildiride yer alan bazı hakların kolektif bir biçimde uygulanması için ilk adımları atmıştır. Tüm disiplin cezalarına karşı idari itiraz yoluna başvurulması mümkündür[444]. Disiplin cezalarına itiraz kişisel bir haktır ve kanunlar tarafından açık bir biçimde sınırlandırılmadıkça, her disiplin cezası için kullanılabilir[445]. Maddesiyle, uyarma ve kınama cezalarına karşı varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına itiraz edilebileceği hükme bağlanmak suretiyle, bu cezalara karşı idari itiraz yolu[443] öngörülmüş, 136. Fıkrası ile de itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu ve bu kararlara karşı idari yargıya başvurulamayacağı belirtilerek uyarma ve kınama cezaları bakımından yargı yolu kapatılmıştır. Tekerrür konusunda tartışılan bir diğer husus ise, affa uğramış olan disiplin cezalarının tekerrüre esas alınıp alınmayacağı konusudur. Danıştay ise, tekerrüre esas alınan hususun ceza değil, fiil olduğu gerekçesiyle disiplin cezası af kanunu ile ortadan kalksa bile tekerrür bakımından etkisini sürdüreceğini kabul etmektedir[414]. Ancak bu kabul, genel af müessesesi ve affın sonuçlarıyla bağdaşmamaktadır[415].